Uyanık haldeyken gerçek ve gerçek dışı görüntüleri birleştirerek hayal kurma eyleminden yola çıkan Gündüz Düşleri adlı grup sergisi, 5 Mart Cuma günü açılıyor. Mike Berg, Selçuk Demirel, Melek Mazıcı, Esra Özdoğan ve Aras Seddigh’in seriler halindeki son dönem çalışmalarını bir araya getiren sergide hayal kurma ve gündüz düşü kavramları, genellikle muğlak mekanlar, tekrarlanan tanımlı / tanımsız imgeler, doğa soyutlamaları, yalnızlık teması gibi biçim ve ifadeler üzerinden hissediliyor.
Zihin, hayal kurma sırasında farklı düşünme biçimleri arasında kendiliğinden dolaşır ve bu süreçte beynin analitik ve empatik bölümleri birbirini kapatma eğilimindedir. Gündüz düşleri de denilen bu gerçekle hayal arasında gidip gelme hali, yaratıcılığı tetikleyerek farklı görüntüler arasında bağlantılar kurmayı sağlar. Dikkatin uzun süreli bellekten üretilen bir dizi düşünceye kaymasıyla ve genellikle bir anlatı biçimine (narrative) dönüşmesiyle karakterize edilen, aynı zamanda düşünce akışının bir özelliği olarak tanımlanan bu durum, bir tür zihin uyurgezerliği olarak da adlandırılabilir.
Sergide yer alan eserler, belleğin inşa ettiği ve çeşitli imgelerin tekrarıyla hikayeleştirdiği zamansız, mekansız, kimliksiz sahne ve figürleri bir araya getiriyor. Gerçekle kurgunun buluştuğu resim, desen, fotoğraf ve heykeller, sanatçıların düş mekanlarına ve farklı anlamlar üretmek için araçsallaştırdığı sembollere odaklanıyor.