İntrospektif: Zamanda Rastlaşmalar
23.12.2022 – 03.02.2023
Murat Akagündüz, Erol Akyavaş, Nejad Devrim, Nermin Er, Tayfun Erdoğmuş, Ahmet Doğu İpek, Murat Morova, Füsun Onur, Alev Ebüzziya Siesbye ve Hale Tenger’in eserlerini bir araya getiren İntrospektif: Zamanda Rastlaşmalar adlı grup sergisi, 23 Aralık Cuma günü Galeri Nev İstanbul’da açılıyor. Galerinin 35. yılına denk düşen sergide, bu yolculuğa farklı zamanlarda eşlik eden sanatçılardan bir kısmının hem yaklaşım hem de kavram ve formlar üzerinden ilişkilenen üretimleri eşleşerek dört bölümlük bir anlatıyla mekâna yayılıyor.
“Kendini bilmek ve tanımak için kendine içeriden bakma, içgözlem” anlamına gelen introspective teriminden yola çıkan sergi, eserleri tek bir tema etrafında birleştirmek yerine kendi içlerinde oluşturdukları diyaloğa kulak vermeyi seçen bir küratöryal yaklaşımı benimsiyor. Sanat galerilerinin konumu, rolü ve çeşitli aktörleri buluşturmadaki işlevi günümüzde çeşitli şekillerde sorgulanırken, bu ilişkilenme biçimleri farklı soru ve sorunları da gündeme getiriyor. Bununla birlikte görünürlük üzerinden ilerleyen bir ortamda galeriler, kültür sanat ortamındaki hikâye anlatıcılarının önemli bir bölümünü oluşturmaya ve izleyicinin algısını şekillendirmeye devam ediyor. Bu kapsamda 35 yıllık bir galerinin bugüne kadar yaptığı seçimleri, dil bütünlüğünü ve eserler arasındaki bağlantıları incelemek, tercihler ve yaklaşımlar bağlamında önemli nüansları ortaya koyuyor. Tüm sergi yapım süreçlerinde olduğu gibi denge, bağlantılar ve kategorizasyon ne kadar önemliyse, mekânın getirdiği gündelik karşılaşmalar, sanatçılar arasında kurulan diyaloglar ve esinlenmeler de geçmişten günümüze bu hikâyenin arka planındaki önemli bir izleği oluşturuyor. Bu doğrultuda galerinin zaman akışından kopup gelen küçük rastlaşma hikâyeleri izleyiciyle birlikte yeni bir etkileşim alanı oluşturmayı öngörüyor. Sergi kapsamında geçmiş üretimlere yeni eserler eşlik ediyor.
Hale Tenger ile Füsun Onur’u buluşturan eserler, iki sanatçının kavramsal dilinin yakınlığını özellikle düşsel hikâye anlatıcılığı üzerinden ele alırken, Tenger Yüz Yüze (2001-2022) adlı eserinde Onur’u aynı zamanda eserin bir parçası olarak kurguluyor. Bu bölüm, iki sanatçının da “ev” kavramı üzerinden içerisi-dışarısı ayrımına ve dönemin sosyal ve politik izdüşümlerini yansıtma biçimlerine odaklanıyor. Nejad Devrim’in Çin seyahatinden ilhamla yaptığı peyzajlardan yola çıkan bir diğer kompozisyonda, Murat Akagündüz, Nermin Er ve Tayfun Erdoğmuş’un özellikle iz bırakma, malzeme ve yüzeyin sınırlarını keşfetme gibi dürtülerle hareket ettikleri kâğıt işler buluşarak iz-ışık-gölge oyunları ve doğa soyutlamaları arasındaki ilişkiler yansıtılıyor. Üçüncü bir denklik ise, Ahmet Doğu İpek’in eserlerindeki yaklaşımıyla Alev Ebüzziya Siesbye’nin çanakları üzerinden kuruluyor. Burada “sanatçının eli” ve zanaatı; suluboya, kil, kömür gibi malzemelerle olan tutkulu ve ısrarcı ilişkileri; tekrarın içinde değişen ayrıntıları yakalamaktaki hassasiyetleriyle işlerindeki zaman, boşluk/doluluk ve ritim referansları ortak bir hisle bir araya geliyor. Murat Morova ile Erol Akyavaş’ın sembollerle dolu görsel dilini belki de en yalın hâliyle yakaladığımız iki eser ise, işlerinin bütününde var olan İslam estetiği ve tasavvuf etkisinin hissedildiği, mikro-makro evrenin soyut yansımalarını ve döngüsel zaman referanslarının hâkim olduğu imgeleri buluşturuyor.
Gizem Gedik küratörlüğünde gerçekleşen sergi, 3 Şubat 2023 tarihine kadar izlenebilecek.
*Galeri Nev İstanbul, Salı-Cumartesi günleri arasında 11:00-18:30 saatlerinde ziyarete açık.