SEVİNÇ ALTAN
Keşiş Yengecinin Evi
22 Eylül - 21 Ekim 2023
*Bu sergi, Can’a ithaf edilmiştir.
Sevinç Altan’ın Galeri Nev İstanbul’daki ilk kişisel sergisi Keşiş Yengecinin Evi, 22 Eylül – 21 Ekim 2023 tarihleri arasında gerçekleşiyor. Altan’ın, bir kâğıt toplayıcısı olan İsmail’in kardeşi Can’ın yaptığı bir keşiş yengeci resminden ilhamla oluşturduğu sergi; ev, yuva, aidiyet, göçmenlik-göçebelik, savaş ve sınırlar gibi temalar etrafında dolaşıyor.
Sevinç Altan’ın 4-5 yaşlarındaki Can’la olan diyaloğu ve birlikte çalışma süreci, Can kâğıt toplama arabasındaki atık defterlere, kâğıtlara resim yaparken tanışmalarıyla başlamış. Sergideki resimlerde yer alan keşiş yengeci de ağabeyinin kendisine masal gibi okuyarak anlattığı bu yengeçlerin hikâyesinden etkilenen Can’a ait. Hermit de denilen keşiş yengeçleri, kabuk üretemedikleri için korunmak üzere boş buldukları kabuklara yerleşirler ve büyüyüp kabukları dar geldiğinde yeniden sığınacak bir yer bulma arayışına girerler. En zayıf oldukları anlar da o anlardır; yumuşak ve çıplak karınlarıyla kolayca av olabilirler. Öldüklerinde yaydıkları kimyasal bir sinyal, kabuğun boşaldığını diğerlerine duyurur ve birinin bıraktığı kabuk ardından gelene yuva olur. Sırtında geçici evleriyle sürekli arayış hâlinde olan yengeçler ve atık arabasında kartonların arasında otururken Altan’ın gözüne bir keşiş yengeci gibi görünen Can, serginin çıkış noktasını oluşturuyor. Bir süredir Can’ın izini kaybeden ve aramayı sürdüren sanatçı, onun şimdi biraz daha büyümüş olduğunu ve ‘boyuna göre bir kabuk’ bulduğunu umuyor.
Altan, göç olgusunu ulusal-kolonyal ayrıcalıkların krizine işaret eden, modernliğin değişmezlerini kuşkulu hâle getirerek toplumları kendi kimlikleri üzerine düşünmeye davet eden bir olgu olarak düşünüyor. Göçebeliği de bir yapma-bozma ve yeniden yapma yolu, bir düşünme ve eyleme hâli ve bir dünya yaratma süreci olarak hatırlatırken tasavvur biçimlerimizi, kategorilerimizi, etik ve politik tutumlarımızı yeniden düşünmemize bir vesile olarak görüyor. “Herkesin ve hiç kimsenin olmayan evler, mekânlar, başka yaşam pratikleri nasıl kurulabilir?” sorusundan hareketle, Can’la birlikte yaptıkları resimleri de içeren bir dünya kuruyor bu sergide. Can’la karşılaşma ve yaşanan ortak deneyimden basit ve azla yetinen bir dil, bitmemiş ve kapanmamış, sanki sürekli yapım sürecinde değişen ve dönüşen bir mekân duygusu ortaya çıkıyor.
“Çocukken bir yuva olarak yaptığımız bir kapı, iki pencere ve çatıdan oluşan o dikdörtgen basit ev de yanı başındaki ağaç da yok artık. Ev, içinde yaşayanlarla birlikte bir seri üretim ürününe ya da çeşitli tüketim imgeleriyle karmaşık bir tasarım problemine dönüştü sanki. Ama göçmen çocuklar o evi çizmeye devam ediyorlar. Keşiş yengeçleri de yeni kabuklarına doğru yolculuklarına.”*
*Sevinç Altan ile söyleşiden.
Galeri Nev İstanbul, Salı – Cumartesi günleri arasında 11.00 – 18.30 saatlerinde ziyarete açık.