ALGI KAPILARI: MARO MICHALAKAKOS

13 January - 3 March 2017

Galeri Nev İstanbul Maro Michalakakos’un İstanbul’daki ilk kişisel sergisini duyurmaktan mutluluk duyar. Sergi, sanatçının farklı dönemlerde yaptığı işleri bir araya getiriyor ve üç metre uzunluğundaki kadife yerleştirmesini ilk kez seyirciye sunuyor.

 

Serginin başlığı, Algı Kapıları, şair Willam Blake’in meşhur dizelerinden ilham alıyor: “Eğer algı kapıları temizlenseydi her şey insana olduğu gibi belirirdi: sonsuz. Çünkü her şeyi mağrasının dar yarıklarından görecek kadar kendini içe kapatmıştır insan.” Bu dizeler hayattaki bütün tecrübelerin bireyin dünyaya bakış açısı ve bulunduğu konum ile bağlı olarak şekillendiğini vurgular. Kişinin “kapılarını”, “gözlerini” ve “benlik(leri)ni” ne ölçüde “temizlediğinin”, nereye ve neye baktığıyla birebir ilişkili olduğunu öne sürer.

 

Serginin merkezinde bulunan çift başlıklı eser, Eye,I (Göz, Ben),bireylerin durumlara bakarken sahip oldukları farklı bakış açılarını gösterir. Yaygın olarak Fransızcadaki “méridienne” (meridyen) ismiyle bilinen psikanaliz koltuğu, kişinin kendini keşfetmesini, evrendeki konumunu bulmasını, duruşunu ve kendi etrafıyla kurduğu ilişkiyi ima eder. Yumuşak kırmızı kadife ise aynı anda hem lüks bir kumaşı, hem de rengi ve dokusundan dolayı bir fetiş objesini çağrıştırmaktadır. Sanatçı adeta bir heykel gibi şekillendirdiği bu kumaşı, neşter ile titizlikle yüzer.

 

Future Proof (Gelecek Geçirmez) yerleştirmesi ilk olarak, 12. yüzyılda bir hapishane olarak kullanılan ve sonrasında bir sanat alanına çevrilen Chateau de Adhémar’ın geniş pencerelerinde sergilenmiştir. Işık, eserdeki bakışın içinden süzülerek mekana ulaşır. Keskin ve uğursuz bakışlar, korku, mazoşizm, eros, suçluluk, utanma ve saldırganlık gibi agresif insan güdülerini yaymaktadır. Sanatçıya göre, bu tarz güdülerin iyileştirilmesi sihirsel bir özellik taşır. Bireyi olgunlaştırır, farklılıklarına rağmen başkalarıyla iletişim kurmasını sağlar, farklı bakış açılarına ve seçeneklere olanak verir.

 

Genişletilebilir ahşap masa, In Between (Arada),karşımızdakine hiçbir zaman ona “dokunacak” kadar yaklaşamadığımızı öngörür. İki insanın arasındaki sevgi ne kadar derin olursa olsun,  arada her zaman bir mesafe, girdap veya uçurum kaldığına işaret eder. Bu durum, Aldous Huxley’nin Blake’in aynı dizelerinden esinlenerek yazdığı yazıyı akla getirir:  “Birbirlerine sarılmış aşıklar bireysel çoşkularını umutsuzca tek bir yüce benlik halinde kaynaştırmaya çalışırlar, ama boşunadır. Doğası gereği her vücut bulmuş ruh tek başına acı çekmeye ve zevk almaya mahkumdur. Duyular, duygular, iç görüler, hayaller… bütün bunlar özeldir; sembollerle ve ikincil ellerin aracılığı olmadan iletilemez.”

 

Sergide yer alan suluboya desenini seyirciler geçen sene İstanbul Modern’de gerçekleşen Yok Olmadan sergisinden hatırlayacaktır. Serginin eş küratörü Paolo Colombo bu eserleri, “türler arası çoğalmadan meydana gelen mitolojik hayvanlar, günümüzün canavarları” olarak yorumlar.

 

Michalakakos’un işleri, güzellik ve korku, gerçeklik ve hayaller, aşk ve itaat, bağ ve zincirler, şehvet ve zulüm, domestik mekanların koruyuculuğu ve yarattıkları baskı gibi daimi tezatları konu alır. Sanatçı, eserleri ile ilgili açıklamada bulunmaz, fakat kendi dünyasının kapılarını tüm zarafetiyle açar. Bu dünyada bizlere, duygularımızın ışığından bakıp, paylaşmak üzere illüzyonlar ve mecazlar sunar.

 

Maro Michalakakos (d. 1967, Atina) Fransa’daki Ecole Nationale d’Arts Plastique de Paris-Cergy’de ve Almanya’daki Hohscule for Bildende Kunst in Braunschweig’de güzel sanatlar eğitimi gördü. Yunanistan, Fransa, İsviçre, Almanya, İstanbul ve Amerika’da sergiler açtı. Michalakakos’un eserlerinin yer aldığı sergiler arasında İstanbul Modern, İstanbul; Contemporary Art Center of Adhemar Castle, Montélimar; Athens Epidaurus Festivali (NEON Production); Pierrefonds Castle, Paris; National Musuem of Contemporart Art, Selanik; Deste Foundation for Contemporary Art, Atina gibi kurumlar bulunur. Sanatçının eserleri FNAC (Fonds National d’art contemporain), FRAC (Fond Regional d’art Contemporain) ve İstanbul Modern’in koleksiyonlarında yer alır. Sanatçı Atina’da yaşıyor ve çalışıyor.