Aras Seddigh'in ikinci kişisel sergisi "Danaburnu ve Gece Bekçisi Uyanıklar" ile izleyicilerin karşısına çıkıyor.
İlk kişisel sergisi "Melezler"de yer alan zamansız, mekansız, tanıdık ama alışıldık olmayan figürler ile bu sergide de karşılaşılıyor. Bu kez sanatçı, resimlerinin yanı sıra video enstalasyonu, heykel ve sanatçı kitabı ile deneysel bir üslup izliyor.
Sergiye verdiği ad aynı zamanda sergiye eşlik eden sanatçı kitabının da giriş cümlesidir. Birbirlerini tanımlamak adına değil, sergideki diğer işler gibi birbirleriyle dialog kurmak için bu şekilde kullanılan cümle, kurgu ve gerçeklik arasındaki sınırlara dikkat çeker. "Hangi noktalarda gerçeklik kurgulanır? Kurgu ve gerçekliğin, yapay ve doğalın muhtemel yer değişimi veya etkileşimi ne kadar hissedilebilir? Üretim süreci üzerinden bireyin içsel çatışmaları yansıtılırken, diğer yandan toplumsal çatışmalardan referanslara rastlamak mümkün mü?" sorularına cevap aratan eserler, bu iki terimin arasındaki belirsizlik ve ikilemi irdelemeye davet eder.
İzleyicinin kendi hafızasından referanslarla anlamlandırabileceği eserler, aynı zamanda objenin hafızasından izler taşır. Her eser bir diğerinin izleriyle kimlik kazanır ve ortaya çıkar. Üretim süreci, kurgu ile gerçeklik arasında kendine bir yer ararken, kendini ön planda bulur.
"Danaburnu ve Gece Bekçisi Uyanıklar." sergisi düşsel yolcuğunda gerçekliğin sınırlarını araştırır. Seddigh gerçekliğin yansımalarını hafızamızla harmanlayıp, çeşitli kurgularla canlandırır.