Mike Berg'in Galeri Nev İstanbul'daki altıncı kişisel sergisi 16 Ocak'ta açılıyor.
Galeri Nev'de 2003'ten bu yana düzenlendiği kişisel sergilerinde asit indirme, lazer kesim, sujeti demir çalışmalar ile desen, dokuma ve heykel gibi farklı malzeme ve tekniklerde eserlerini sunan sanatçı Mike Berg bu kez ziyaretçileri anıtsal tek bir heykelin yer aldığı bir sergi ile karşılıyor. Bir önceki Simple Geometry sergisinde de yer alan "kafes" fikri üzerinden ilerleyen çalışmalarla ortaya konan heykel içeriği farklı bir yaklaşımla yeniden ele alıyor.
Çalışma yöntemini "bir fikir veya bir grup kural ile başladığı sürecin nereye vardığını takip etmek" olarak ifade eden Mike Berg için yaratım süreci sanatın kendisi. Bu süreçte farklı kültürlerin ve tarihsel kesitlerin kontrast niteliklerini sanat tarihinin kaynaklarıyla sentezliyor; bu sentez ile ortaya koyduğu, hesap ve tesadüfün ortaklaşa belirlediği işler üzerinden ironik bir şekilde geleceğe atıfta bulunuyor.
Medeniyetlerin zamansal ve mekansal olarak belirlenmiş kültürel yapılarından bağımsız; bir başka deyişle sınırsız bir bellekten yola çıkan Berg, eser sahibi olarak kendi beraberinde gelen birikimi de yapıtın içinden bütünüyle sökerek cismin özünü ve hafızasını ortaya çıkaran bir yalınlığa ulaşmayı amaçlıyor. Bu bakımdan sembolizm, anlam ve içeriğe ilişkin referanslarını yapıtlarının merkezine okunur şekilde yerleştirmek yerine dolaylı olarak aktarmayı seçen sanatçı, üretim sürecine fiziksel koşullar kadar metafizik duyumları da dahil ediyor.
Klasikten çağdaşa müziğin farklı türlerindeki ritim ve harmoni gibi ögeler eserlerin form, renk, doku ve bağlamına önemli ölçüde etki ediyor. Ayrıca ışık-gölge oyunlarının arttırdığı motif çeşitliliği izleyiciyi düzensiz ve dengesiz gibi görünenin ardındaki his/mantık düzenini; kendi ritmini bulmuş bir varoluşu duyumsamaya davet ediyor.
Stanley Moss, sanatın özünde bizi içine dahil ettiğini mi yoksa dışında mı bıraktığına dair kışkırtıcı bir soruya işaret ediyor: "Pasif bir duruşla geride duruyor, kendimizi içine hapsolmuş olarak mı hayal ediyoruz, yoksa bu temasa bir davet mi?"