1993 yılında Galeri Nev’de açılan ilk sergisinden 20 yıl sonra Nejad Devrim’in hiç sergilenmemiş guaş çalışmaları İstanbullularla buluşuyor.
Nejad Devrim, İstanbul-Paris-Polonya ekseninde süren yaşamı boyunca çok seyahat etmiş, çok farklı kentlerde sergiler açmıştır. Kendi modernizmimizi tartışmamız, kavramamız açısından özel bir konumu olan Devrim, Modern Türk resminin belki de en önemli sanatçıları arasında yer alır.
Nejad’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin modernleşme süreci içindeki bir aileden gelip, dünyayı yeniden kurma hayalleriyle evrensel bir sanat yaratma hayallerini birleştirip, İstanbul’da Léopold Lévy’den öğrendiklerinin de yardımıyla 23 yaşında genç bir delikanlı olarak Paris’e gittiğinde orda gördüklerinden ektilenmemesi neredeyse imkansızdı. Savaş sonrası Paris’in zengin tartışma ortamından da destek alarak kendi dilini süratle oluşturduğunu görürüz. 1946 sonbaharında Paris’e gitmeden önce gerçekleştirdiği resimlerinde ipuçlarını yakaladığımız resim geleneğini dönüştürme arzusu Paris’te asıl damarını bulur ve ustalığını kısa zamanda doruklara taşır.
Soyut resimde kendi kuşağının ve hatta annesinin de dahil olduğu kendinden önceki kuşağın çok ilerisinde bir olgunluğa eriştiğini saptayabiliyoruz. 23 yıllık İstanbul yaşantısının ardından 22 yıl süren Paris yaşantısından, yani iki büyük metropolden sonra bir sadrazam torunu olarak gözünü açtığı bu dünyada ömrünün son çeyreğini tamamlamak üzere Polonya’nın bir taşra kentini seçmesi sanatsal üretiminin bir dayatması değil kişiliğinin anlaşılması zor girdaplarının bir sonucudur.
Galeri Nev’de sanatçının Paris yıllarında gerçekleştirdiği 20 kadar guaş eseri izleyicilere sunulacaktır.